A
Ahkâm ( احگام ):Hükümler
Ahz u kabz ( قبض و اخذ ):Her iki sözcük, almak anlamına gelir
Ahz u itâ ( اعطا و اخذ ):Alıp verme
Akâr ( عقار ):Gayrimenkullerden kira yoluyla sağlanan gelir
Akârât (عقارات ) :Gelir sağlayan gayrimenkuller
Akârât-ı Vakfiyye ( وقفیە عقارات ):Vakıf gayrimenkuller; evler, dükkânlar ile bunların getirdiği gelir
Akçe ( اقجە ) :Osmanlı döneminde gümüş para cinsi ve birimi
Akid ( عقد ) :Sözleşme, bir sözleşmede taraf olan kişi
Âmm ( عام ) :Genel, umumi, herkese ait
Âmme emlakı ( امالكی عامە ) :Kamu taşınmaz malları
Âmm ve şâmil ( شامل و عام ) :Umumi ve kapsamlı
Amme arâzisi ( اراضیسی عامە) :Kamu toprağı
Arâzi-i mirîye ( میریە اراضی ) :Mîrî yani devlete ait topraklar, arazi-i emiriyye
Arz ( ارض ) :Toprak; sunma, bildirme
Arzen ( ً عرضا ) :Genişlik, en
Arâzi-i mahmiyye (محمیە اراضی ) :Geliri (rakabesi) Hazineye ait bulunan araziden koru, mer’a, yol, pazar yerleri gibi halkın gereksinimlerine ayrılmış yerler
Arâzi-i mukâta‘a (مقاطعە اراضی ):Maktû (götürü) bir vergiye bağlanmış arazi, kesime verilmiş topraklar; devlete hizmeti geçen önemli kişilere bizzat devlet tarafından geliri veya vergisi terk edilen topraklar
Arâzi-i mahlûle (محلولە اراضی ) :Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile hazineye dönen miri arazidir.
Arâzi-i mektûme (مكتومە اراضی ) :Devlete ait olduğu halde, devletin hakkı çiğnenerek haksız ve fuzulen işgal edilen arazi
Arâzi-i mezrû‘a (مزروعە اراضی ) :Ekilen arazi
Arâzi-i selîha ( سلیحە اراضی ) :Çıplak arazi
Arazi-i seniyye (سنیە اراضی ) :Saltanat makamını işgal edenlere ait toprak
Asabe-i nesebiyye (نسبیە عصبە ) :Kan ve soy yoluyla akraba
Asiyâ (آسیاب ) :Değirmen
Aslah (eslah) ( اصلح ) :En uygun (Vakfiyelerde en uygun oğul diye geçer)
Atîk (عتیق ) :Eski
B
Bâ (با ) :Farsça ile, -li, lu eki
Bâ-temessük (تمسك با ) :Temessük ile (tasarruf olunan toprak)
Bâ-hüccet (حجت با ) :Hüccet ile (tasarruf olunan toprak)
Bâ-tapu (طاپو با ) :Tapu ile (tasarruf olunan toprak)
Ba‘de (بعد ) :Sonra
Ba‘demâ (بعدما ) :Bundan böyle
Bâc ( باج :)Örfî vergi
Bâd-i hevâ ( هوا باد ) :Kayıt dışı, önceden belirlenenin dışında gelen gelir; Bedava, parasız
Bâb (باب ) :Bölüm, kapı
Bâni (بانی ) :Kuran, yapan, bina eden
Bedel-i ferâğ (فراغ بدل ) :Miri arazi ve çifte kiralı (icareteynli) vakıf taşınmazlarının tasarruf haklarının devredilmesi karşılığı alının paradır.
Bedel-i misl (مثل بدل ) :Arazi hukukunda tasarruf hakkı karşılığı emsaline uygun ödenen para
Bedel-i müsemmâ (مسمی بدل،مسما بدل ) :Akitte tayin olunan bedel
Benûn (بنون ) :Üç veya daha ziyade çocuklar
Ber-mûceb-i âtî (آتی موجب بر ) :Aşağıda geleceği gibi, Aşağıda ifade olunacağı üzere
Ber-mu‘tâd (معتاد بر ) :Alışılageldiği üzere, devamlı yapılagelen usule göre
Berî‘ü′z-zimme (الذمە بری ) :Zimmetten veya borçlardan kurtulmuş, temize çıkmış
Bey‘-i bi′l-istiglâl (باالستغالل بیع ) :Satış ve kiralamanın aynı anda yapıldığı satış, malı satıp aynı anda gelir ve menfaatını elinde tutuma
Bey‘-i bi′l-vefâ ( بالوفاء بیع ) :Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden evvel yapılmış gayrimenkul rehni, vefaen satış, satılanın ileride satan tarafından geri satın alınması şartıyla yapılan satış
Bey‘-i bi′ş-şart (بالشرط بیع ) :Şartla satım, şartlı satım
Bey‘ u şirâ (شراء و بیع ) :Alış-veriş, alım-satım.
Beyninde (بینیندە ) :Arasında, aralarında
Bidâyet (بدایت ) :Başlangıç
Bin (بن ) :Oğul
Bint (بنت ) :Kız
Bilâ (بال- ) :sız ekinin görevinde olmak üzere Arapça sözcüklerin başına getirilerek sıfat yapar ve bileşik yazılır.
Bilâ-zevc (زوج بال ) :Kocasız, kocası sağ olmadığı halde
Bilâ-zevce (زوجە بال ) :Karısız, karısı sağ olmadığı halde
Bilâ-veled (ولد بال ) :Çocuksuz, çocuğu olmayan
Bilâ-ebeveyn (ابوین بال ) :Anası ve babası olmayan
Bu dahi ( دخی بو ) :Bu da bir öncesi gibi, yukarıda geçenin aynısı
C
Câr ( جار ) :Komşu
Câri (جاری ) :Uygulanan
Câni (جانب ) :Taraf, cihet, yön
Cânib-i yemîn (یمین جانب ) :Sağ taraf
Cânib-i yesâr (یسار جانب ) :Sol taraf
Cihet-i i‘tâ-yı senet (سند اعطای جهت ) :Senetin veriliş sebebi, (iktisâb)
Cebel (جبل ) :Dağ
Cenâh (جناح ):Yan taraf
Cenâb (جناب ) :Evin yan tarafı, avlu (hürmet bildirilen sıfat olarak da kullanılır)
Cenûb (جنوب ) :Güney
Cedîd (جدید ) :Yeni
D
Dâyin (داین ) :Alacaklı
Dâimi kayıtlar (قیدلر دائمی ) :Tapu İdarelerinde iş sahiplerinin müracaatı üzerine tutulan kayıtlar
Deyn (دین ) :Borç
Defter-i Hâkânî (خاقانی دفتر ) :Eskiden taşınmazlar hakkındaki kayıt ve tescillerin işlendiği defterin adı. Tapu-Tahrir Defterleri için de bu ad kullanılmıştır. Bugünkü tapu sicilinin karşılığıdır.
Defter-i Hâkânî İdaresi (ادارەسی خاقانی دفتر ) :Şimdiki tapu dairelerinin eski adı.
Defter-i Hâkânî Nâzırı (ناظری خاقانی دفتر ) :Osmanlı Devleti zamanında tapu ve kadastro işlerine bakan nâzır, bakan
Der-Sa‘âdet (سعادت در ) :Osmanlı Döneminde İstanbul′a verilen ad
Derûn (درون ) :İçinde
Devir ve temlik (تملیك و دور ) :Bir hakkın bir kimseden başka bir kimseye geçmesi
E
Eb ( اب ) :Baba, ata
Eben an cedd ( جد عن ابا ) :Babadan oğla (Ebâ an cedd)
Ebnâ ( ابناء ) :Oğullar
Ebnâ-yı ebnâ ( ابناء ابنای ) :Kız ve erkek çocukları ile kız ve erkek torunları ifade eder.
Ebeveyn ( ابوین ) :Ana, baba
Ebvâb ( ابواب ) :Kapılar
Ekber ( اكبر ) :Daha (en, pek büyük), vakfiyelerde geçer.
El-yevm ( الیوم ) :Halen, bugün
Emâkin ( اماكن ) :Mahaller, mekânlar, mevkiler, yerler
Esbâb ( اسباب ) :Sebepler
Esâmi ( اسامی ) :İsimler
Eşcâr ( اشجار ) :Ağaçlar
Eşcâr-ı müsmire ( مثمرە اشجار ) :Meyveli Ağaçlar
Eşcâr-ı gayr-i müsmire ( مثمرە غیر اشجار ) :Meyvesiz ağaçlar
Eş ( ش،اش) : Onun
Eşhâs ( اشخاص ) :Şahıslar
Erba‘a ( اربعە ) :Dört
Erbâb ( ارباب ) :Sahipler, malikler
Etrâf-ı erba‘ası ( اربعەسی اطراف ) :Dört tarafı
Evkâf ( اوقاف ) :Vakıflar
Evkâf-ı Hümâyûn ( همایون اوقاف ) :Padişahların ve padişahlara mensup olanların vakıfları
Evlâd-ı sulbiyye ( صلبیە اوالد ) :Vakıfta bir kimsenin çocuklarını anlatan terimdir. Bir adamın torunları onun evlâd-ı sulbiyyesidir.
Evlâd-ı ümm ( ام اوالد ) :Ölenin ana bir oğlan ve kız kardeşleri
Evrâk-ı müsbite ( مثبتە اوراق ) :Tapu sicilini tamamlayan belgeler
Evlâd-ı inâs ( اناث اوالد ) :Kız çocukları (vakfiyelerde geçer)
Evlâd-ı yol ( یول اوالد ) :Çoluk çocuk (vakfiyelerde)
F
Ferâğ ( فراغ ) :Satış (Bir mülkün tasarruf, sahip, olma hakkını başkasına terk etme, Arazi Kanununda ise miri veya vakıf arazinin yararlanma hakkının satışı)
Fevk ( فوق ) :Üst
Fevkânî ( فوقانی ) :Binanın üst kısmı, binanın üst katı
Fevkânî tahtânî ( تحتانی فوقانی ) :Altlı üstlü
Fevt ( فوت ) :Ölüm
G
Gabin (غبن) : edim ile karşı edim arasındaki açık, büyük oransızlık.
Garb ( غرب ) :Batı
Gars ( غرس ) :Ağaç, fidan dikmek
Gayr-i menkul ( منكول غیر ) :Taşınmaz mal
Gayr-i musakka ( موصاقە غیر ) :Susuz
H
Hafîd ( حفید) :Torun
Hakk-ı karâr ( قرار حق ) :Arazi Kanunun 78 nci maddesinde belirtilen nizasız 10 yıllık zilyetlik
Hakk-ı şurb ( شرب حق ) :Su hakkı
Hâne ( خانە ) :Ev
Hatt ( خط ) :Çizgi, sınır çizgisi
Hâvî)حاوی :)İçine alan, ihtiva eden, Ters, aykırı, yalan, zıt
Hilaf (حيلاف) : Ters, aykırı, yalan, zıt
Hitam (حيتام) : Son, nihâyet, bitim
Hüccet ( حجت ) :Delil
Hüccet-i şer‘iyye ( شرعیە حجت ) :Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge
İ
İbn ( ابن ) :Oğul, erkek çocuk
İbniyye ( ابنیە ) :Ölenin oğlunun kızı veya oğlunun oğlunun kızıdır.
İbnân ( ابنان ) :İki çocuk
Îcâr)ایجار) :Kiraya verme
İcâre ( اجارە ) :Kira, gelir
İfrâz ( افراز ) :Parçalara ayırma
İhyâ ( احیاء ) :Diriltme, canlandırma, tazelik verme
İhyâen ( ً احیاأ) :Ham arazinin) ıslahıyle iktisap
İhyâ-yı mevât ( موات احیاء ) :İşlenmemiş toprağı ekime elverişli bir hale getirme, işleme
İktisab (ىكتيساب) : Kazanma, edinme, edinim, edinme, elde etme,
İnikası (ىنيكاسي) : Bir hatanın tashihi
İnkilabetmiş (ىنكيلابتميش) : Bir durumdan başka bir duruma dönüşmek
İntikâl ( انتقال ) :Geçirim; geçme, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının yasa ile belli kesimlere geçmesi
İntifâ ( انتفاع ) :Yararlanma, kullanma
İrs ( ارث ) :Veraset, soya çekim
K
Kuyûd ( قیود ) :Kayıtlar
Kuyûd-ı kadime ( قادیمە قویود ) :Eski Kayıtlar
Kadîm ( قدیم ) :Eski
Kal ( قلع ) :Sökme, çıkarma (ağaç)
Kâin ( كائن ) :Bulunan, mevcut olan
Karye ( قریە ) :Köy
Kebîr ( كبیر ) :Yaşça büyük, kebîre: büyük kız evlat (vakfiyede geçer)
Kurâ ( قری ) :Köyler
Kürûm ( كروم ) :Bağ çubuğu
Köm ( كوم) :Küme, yığın 2- Küçük ağıl
L
Lâ-bî-şartın ( ط بشر ال ) :Şarta dayanmaksızın
Leb-i derya ( دریا لب ) :Deniz kenarı, sahil
Li-ebb ( الب ) :Baba bir kardeş
Li-ümm ( الم ) :Ana bir kardeş
Livâ ( لواء ) :Sancak; Osmanlı döneminde sancak olarak tanımlanan idari birim. Başında sancakbeyi bulunurdu. Tanzimat sonrası dönemde livânın başında bulunan görevliye mutasarrıf da denilmiştir.
Li-ecli’l imâr ( االعمار الجل ) :İmar edilmek üzere
M
Maâdîn ( معادن ) :Madenler
Ma‘an ( ً معا ) :Beraber, birlikte
Mâbeyn ( مابین ) :Ara
Mâbeyn senedi ( سندی مابین ) :Ara senedi
Mâfevk ( فوق ما ) :Üst mahal
Mağrib ( مغرب ) :Garp, batı, batıda bulunan
Mahal ( محل ) :Yer
Mahdûm ( مخدوم ) :Oğul, evlat
Mahrukat (ماهروكات) : Odun, kömür, yakılacak şeyler, yakıt
Mâ-i câri ( جاری ماء ) :Akarsu
Mâ-i leziz ( لذیذ ماء ) :İçilecek su, lezzetli su, memba suyu
Mâlik ( مالك ) :Mülk arazinin sahibi
Ma‘rûf ( معروف )Herkesçe bilinen
Ma‘tûh(e) ( معتوهە،معتوه ) :Bunamış, bunak; sakat, kötürüm, amelmânde
Ma‘tûk ( معتوق ) :Azat olunmuş, azatlı
Mazbata ( مضبطە ) :Tutanak
Mazbût vakıflar ( وقفلر مضبوط ) :Yönetimi devlet tarafından ele alınmış vakıflar; bir vakıf iki şekilde mazbut vakıf olur; ya bütün vakıf yöneticileri ölmüştür veya vakfeden kişi yönetici göstermemiştir. Bu durumda bu vakıfların yönetimi devlet tarafından ele alınır; devlet bu yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü eli ile kullanır.
Mebâni ( مبانی ) :Binalar, yapılar
Mebde’ ( مبدأ ) :Başlangıç
Meccânen ( ً مجانا ) :Ücretsiz, parasız, karşılıksız
Meclis-i idâre ( ادارە مجلس ) :İdare meclisi, yönetim kurulu
Mecmû‘an ( ً مجموعا ) :Toplu olarak, toptan
Mecmû‘u ( مجموع ) :Tümü, tamamı
Me’cûr ( مأجور ) :Kiraya verilen şey, kiralanan
Mecelle ( مجلە ) :Osmanlı İmparatorluğu′nda Tanzimat′tan sonra yapılan kanunlaştırma hareketleri sırasında, Ahmet Cevdet Paşa’nın başkanlığı altındaki bir bilim kurulu tarafından hazırlanan, dayanağı İslam dini olan, daha çok borçlar hukukunu ve kısmen de eşya hukuku ile yargılama hukukunu içine alıp, aile ve miras hukukunu kapsayan, kazuist metoda göre hazırlanmış 1851 maddelik bir yasa.
Menzil ( منزل ) :Mesafe, yollardaki konak yeri, bir günlük yol, ayrıca ev anlamında da kullanılır
Mer’iyet (مرييت) : Yürürlükte bulunma durumu
Mesâha ( مساحە ) :Ölçme, ölçümleme, yüz ölçümü
Mesken ( مسكن ) :Kişinin fiilen oturduğu yer, konut
Mesmu (مسمو) : İşitilmeye, dinlenilmeğe değer, kabul edilir nitelikte olan
Mezkûr ( مذكور ) :Zikredilen, sözü edilen
Mıntıka منطقە ) :Bölge, yer, mahal
Merbût ( مربوط ) :Bağlı
Merhûn ( مرهون ) :Rehnedilen mal
Mer‘iyyet ( مرعیت ) :Yürürlük
Memât ( ممات ) :Ölüm
Memlûk ( مملوك ) :Birinin malı olan
Menâfi ( منافع ) :Menfaatler
Metrûk ( متروك ) :Terk edilmiş
Mevrûs mal)مال موروث ) :Miras yolu ile edinilen mal
Mikyas ( مقیاس) ) :Ölçek) Kıyas edecek alet, uzunluk ölçüsü
Mine′l-kadîm ( القدیم من ) :Oluşuna, kimsenin bilemeyeceği kadar eski olan bir zamanı ifade etmektedir.
Mîrî arâzi ( اراضی میری ) :Çıplak mülkiyeti devlete, sadece tasarruf hakkı şahsa ait (Arz-ı mîrî) olan taşınmaz (tarla; çayırlık, yoncalık, harman yeri, yaylak, kışlak ve koruluk gibi)
Mu‘accele ( معجلە ) :Önden alınan. Vakıf kiraların ya da mâlikâne usulü ile işletilen mukataalardan peşin alınan kısmına da denir.
Mu‘addel ( معدل) :Değiştirilmiş, tadil edilmiş
Muayyen (موايين) : Kararlaştırılmış, sınırları belirlenmiş
Mubâdil ( مبادل ) :Başkasının yerine getirilmiş, bir şeye bedel tutulmuş
Mu’eccel ( موئجل ) :Tecil edilmiş, mühletli, sonraya bırakılan, peşin olmayan
Muharrer ( محرر ) :Yazılı
Muhtevi ( محتوی ) :İçinde bulunan, ihtiva eden
Mukâtaa ( مقاطعە ) :Arapça mukâtaa kelimesi bir bütünün kısımlara ayrılması ve kesim olarak belirlenmesi anlamına gelir. Osmanlı toprak sisteminde veya devlete ait gelir kalemlerinin belirli kısımlara ayrılması anlamında kullanılmıştır. Daha sonra bu kısımlar belli bir ücret karşılığında kiraya verilir. Aynı zamanda bağ, bahçe, arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi için de kullanılır.
Mukavele (موكاول) : Yazılı sözleşme, senet, kontrat
Mukayyed ( مقید ):Kaydedilmiş
Munkalib ( منقلب ) :Değişen
Musakkâ ( موصاقە ): Sulu (suyu olan) tarla, gayr-i musakkâ: susuz tarla
Musakkaf ( مسقف ) :Üstü damla örtülü (bina), gayrimenkul kiralarına ilişkin
Musakkafât ( مسقفات ) :Ev, han ve dükkân gibi üstü dam ile örtülü yerler
Mutasarrıf ( متصرف ) : Tasarruf hakkı ve salâhiyeti olan kişi. Bir malın sahibi. Eskiden vilâyetten küçük olan sancak ya da diğer adı ile livânın yöneticisi. Mîrî veya vakıf araziye tasarruf eden kimse
Muteber ( معتبر ) :İtibar edilen, kabul gören
Muvakkat (مواككات) : Belirli zamana mahsus olan, az süren, sürekli ve devamlı olmayan
Mübrez ( مبرز ) : Gösterilmiş, meydana konulmuş, ibraz olunmuş.
Müceddeden ( مجد ): Yeniden, zilyetlikten
Mükerrirler (موكرريرلر) : Tekrar eden, tekrarlayanlar, birden çok suç işleyenler
Mülâhazat ( مالحظات ) :Açıklamalar
Mülga (مولكا) : Kaldırılmış, feshedilmiş, lağvolunmuş
Mülhak Vakıflar ( وقفلر ملحق ) :Vakfın vakfiyesindeki şartlara göre vakfın işlerini gören (mütevellileri) tarafından idare olunan vakıflardır. Vakıflar Genel Müdürlüğü denetimine tabidir.
Mülk arâzi ( اراضی ملك ) :Hem tasarruf hakkı, hem de rekabesi (geliri) kişilere ait olan her nevi emlak
Mültekâ-yı nesâb ( نسب ملتقا، نسب ملتقی ) :İki veya daha çok kimsenin neseplerinin birleştiği şahıstır.
Münâkale ( مناقلە ) :Bir taşınmazla ilgili yeni kayıtla eski kayıt arasında bağlantı kurma. (tedavül)
Münhedim ( منهدم ) :Yıkılan, çöken (binalar için), yıkık
Müseccel ( مسجل ) :Tescil edilen
Müstakilen ( ًمستقال ) :Yalnız, kendine ait
Müstegallât ( مستغالت ) :Vakfa gelir getirmesi için tavanlı, damlı ve damsız vakfedilmiş olan mallar anlamına gelen müstegal kelimesinin çoğuludur. Çatısı bulunmayan arsa bağ bahçe gibi yerler
Müştemilât ( مشتمالت ) :Taşınmazın kullanılmasını kolaylaştıran ek tesis
Mütat (موتات) : Her zamanki, alışılan, alışılmış
Müte‘âkib ( متعاقب ) :Sıra ile birbirinin arkasına gelen
Mütaalik (موتااليك) : ilgili, ilişkin, ilişiği olan, alakalı
Mütesâviyen ( ً متساویا ) :Eşit olarak
Müteselsil ( متسلسل ) :Ardarda
Müteveccihan ( متوجها) : Dönülerek
Müteveffâ ( متوفی ) :Vefat etmiş (erkek)
Müteveffiye ( متوفیە ) :Vefat etmiş (kadın)
Mütevelli ( متولی ) :Bir vakfın idaresine memur edilen kimse
N
Nesafet (نظافت) Fertlerin kanun karşısında müsaviliği, onların haklarına riayetin zaruri bulunduğu esaslar
Neslen ba‘de neslin ( ل نس بعد ًنسال ) :Nesilden nesile
P
Peder ( پدر ) :Baba
Pedereş ( پدرش) ) :Onun) babası
R
Ra ( ر ) :Rebi‘ü’l-âhir ayının kısaltma işarettir
Rab‘ ( ربع ) :Vasat, ortaboylu. Avlulu ev
Rabbu′l-mâl ( المال رب ) :Mal sahibi, İslam Hukukunda mâlik anlamında kullanılır.
Rabbe ( رابە ) :Üvey ana
Rakabe ( رقبە ) :Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet, Bir arazinin asıl mülkiyeti.
Rekabe etmek ( ایتمك رقبە ) :Vakfın gelirini aslına ilave etmek
Rüçhan (روچهان) : Üstünlük, yeğlik
S
Sağîr ( سغیر ) :Küçük yaşta erkek
Sağire ( سغیرە ) :Küçük yaşta kadın
Sâlis ( ثالث ) :Üçüncü
Sâlisen ( ً) ثالث Üçüncü olarak
Sarahat (صاراهات) : Tam ve kesin biçimde belirli olma durumu, açıklık
Satıh ( سطح ) :Yüzey, bir şeyin dış yüzü
Sehim, sehm ( سهم ) :Hisse, pay.
Semen( ثمن ) :Satışlarda verilen para, değer, tutar
Sübût-ı-şer‘i ( شرعی ثبوت ) :Şer’i esaslara göre sabit olan haklar
Süknâ ( سكنی ) :Oturma (oturulacak yer)
Ş
Şagil (شاكيل) : Bir mülkte, bir yerde oturan, orayı işgal eden kimse
Şimâl ( شمال ) :Kuzey
Şark ( شرق ) :Doğu
T
Taayyün (طااييون) : Meydana çıkma, aşikâr olma, belirme, itibar kazanma
Tahcîr ( تحجیر ) :Arazinin çevresinde başkaları tarafından el konulmaması için taş ve benzeri şeyler koymak
Tahtânî ( تحتانی ) :Binanın alt kısmı
Tahte′l-arz ( االرض تحت ) :Yer altı
Tahvîl ( تحویل ) :Değiştirme
Tahrîr ( تحریر ) :Yazma
Tapu Temessükü ( تمسكی طاپو ) :Tapu memurları tarafından eski tarihlerde verilen senet
Tarîk ( طریق ) :Yol
Tarîk-i âmm ( عام طریق ) :Geniş yol, cadde, genel yol, kamuya ait yol.
Tarîk-i hâs ( خاص طریق ) :Bir veya birkaç eve mahsus çıkmaz sokak, özel yol
Tarafeyn ( طرفین ) :Taraflar
Tasdikli Yoklama Defteri ( دفتری یوقالمە تصدیقلی) :Yoklama memurları, ihtiyar heyetleri ve idare kurullarınca tasdik edilmiş defter.
Tasdiksiz yoklama Defteri ( دفتری یوقالمە تصدیقسز ) :İl ve ilçe idare heyetlerinin tasdikinden geçmemiş, tahakkuk ettirilen tapu harçları tahsil yönüne gidilmemiş ve Defterhane’ye gönderilmemiş yoklama esas defterleridir. Hukuki kıymeti yoktur. Ancak isbat vesikası mahiyetindedir.
Takdîr-i bedel ( بدل تقدیر ) :Bir gayrimenkul malın emsaline göre bedelini takdir etme
Tashîh ( تصحیح ) :Düzeltmek
Tebâdül ( تبادل ) :Değişme
Tedâvül ( تداول ) :Tapu kayıtları tesis edildikten sonra alım, satım, ifraz, intikal gibi sebeplerden dolayı şahıslar arasında gelen değişiklikler.
Teb‘a-i Devlet-i Aliyye ( علیە دولت تبعۀ ) :Osmanlı Devletine bağlı, tabi
Tefvîz ( تفویض ) :Para mukabilinde hükümet tarafından verilen veya satılan bir hak mukabilinde hükümet tarafından verilen
Tehcîr ( تهجیر ) :Göç ettirmek
Tekye ( تكیە ) :İbadet ve ders için toplanılan yer
Temâdi ( تمادی ) :Birbirinin devamı, devam etmek.
Temellük ( تملك ) :Mülk edinmek
Temessük ( تمسك – ) : 2- Eski hukukta borç senedi 2- Has, timar ve zeamet sahipleri ile mütevelliler tarafından verilen, miri ve vakıf arazide tasarruf yetkisini bildiren belge
Temlîk ( تملیك ) :Mülk olarak vermek, mülkiyeti bir bedel karşılığında başka birine nakletmek
Terkîn ( ترقین ) :Silme (kayıttan düşürme)
Teselsül ( تسلسل ) :Zincirleme
Tevliyet ( تولیت ) : Vakıf malları üzerinde kullanma yetkisi, vakıf işine bakma görevi. Bu görev sahiplerine mütevelli denir.
Tevsîk ( توثیق ) : Vesikalandırma, sağlamlaştırma, yazılı hale getirme
Tezyîd ( تزیید ) :Artırma
Tûl ( طول ) :Uzunluk
Tûlen )ًطوال :)Uzunluğu
U
Uhde ( عهدە ) :Bir kimsenin üzerinde olan iş, sorumluluk
V
Vakıf Temessükü ( تمسكی وقف ) :Vakıf memurları tarafından eski tarihlerde verilen senet
Vazından (وازيندان) : Tayin, tahsisinden
Vakf-ı müstesnâ ( مستثنا وقف ) :Vakıflar idaresinin müdahale ve mürakabesi olmaksızın, doğrudan doğruya mütevellileri tarafından idare olunan vakıflar
Veled ( ولد ) :Oğul (gayri müslimler için)
Vefâen ferâğ ( فراغ ً وفأ ) :Taşınmaz mal rehni
Veledân ( ولدان ) :Çocuklar (Gayri Müslimler için)
Y
Yemîn ( یمین ) :Sağ
Yemîni ( یمینی ) :Sağ taraf
Yemîn ü yesâr ( یسار و یمین ) :Sağ ve sol
Yesâri ( یساری ) :Sol taraf
Yoklama Kayıtları ( قیدلری یوقالمە ) :Rumi 1288-1325 tarihleri arasında miri arazinin, yetkili memurlar tarafından mahalline gidilerek, yerinde görülüp incelenerek tutulan kayıtlar.
Z
Zabıt Kayıtları ( قیدلری ضبط ) :Kadastro (tapulama) görmeden önce taşınmazlarla ilgili tutulan tapu kayıtları.
Zâde ( زادە ) :Oğul, evlat
Zahri ( ظهری ) :Arkası, arkaya ait.
Zâviye ( زاویە ) :İbadet ve ders için toplanılan yer
Zevc ( زوج ) :Koca
Zevce ( زوجە ) :Karı
Zımn ( ضمن ) :İç taraf
KAYITLARIN NEVİ VE İKTİSAP SÜTUNUNDA GEÇEN HİSSE ORANLARI ARAPÇA BAYAĞI KESİRLER
Nısıf | نصف://1/2, yarısı |
Sülüs | ثلث :’ 1/3 ü |
Sülüsan (sülsan) | ثلثان :’ 2/3 ü |
Rub‘ | ربع : 1/4 |
Râbi‘ | رابع :)Dördüncü |
Râbi‘an | ً رابعا :)Dördüncü olarak |
Hums | خمس : 1/5 |
Südüs | سدس : 1/6 |
Subu‘ | سبع : 1/7 |
Sümün | ثمن : 1/8 |
Tüs | تسع : 1/9 |
ESKİ KAYITLARDA BULUNAN VE DEĞİŞİK YÖRELERDE KULLANILAN MAHALLİ ÖLÇÜLER
Eski Yüzölçümü Birimleri: | ||
1 Atik Dönüm | 1600 Arşın Kare | 918,672m2 |
1 Atik Evlek | 400 Arşın Kare | 229, 668 m2 |
1 Arşın Kare | 0, 57417 m2 | |
1 Cedid Dönüm | 2.500. 00 m2 | |
1 Cedid Evlek | 100. 00 m2 | |
1 Kirah | 1 dm2 | |
1 Cerip | 60X60 | 3600 |
Zira | 2067, 012 m2 | |
1 Zira | 0, 57417 m2 |
Eski Uzunluk Ölçü Birimleri | ||
1 Fersah | 7500 Arşın | 5685 m |
1 Berid | 4 Fersah | 22740 m |
1 Merhale | 2 Berid | 45480 m |
1 Kara Mili | 2500 Arşın | 1895 m |
1 Kulaç | 2, 5 Arşın | 1, 895 m |
1 Arşın | 0, 75774 m | |
1 Parmak | 1/24 Arşın | 0, 03157 m. |
1 Hat | 1/12 Parmak | 0, 00263 m |
1 Nokta | 0. 00022 m | |
1 Urup | 0, 085 | |
1 Endaze | 0, 65 m | |
1 Adım | 0, 75774 m | |
1 Hatve | 0, 75774 m |
ESKİ TAPU KAYITLARINDA YER ALAN TAKVİMLER VE BUNLARIN BUGÜNKÜ KARŞILIKLARI
a) Hicri Takvim Hicrî takvim Hz. Muhammed′in ölümünden sonra, günlerin hesaplanması konusunda ortaya çıkan bazı anlaşmazlıklar üzerine düzenlendi. Hz. Muhammed’in Mekke′den Medine′ye göç yani hicret yılı olan 622 Miladi yılı bu takvimin başlangıç yılı kabul edildi. Hicretin gerçekleştiği ayın Muharrem ayı olduğu anlaşılınca takvimin başlangıç ayının da Muharrem olması kararlaştırıldı. Böylece 1 Muharrem gününe denk gelen 16 Temmuz 622 Milâdî tarihi Hicrî takvimin başlangıç günü oldu. Hicrî yılı Milâdî çevirmek için Hicrî yıl 33’e bölünecek, bu bölümden arta kalan sayı dikkate alınmadan bölüm olarak elde edilen sayı Hicrî yıldan çıkartılıp 622 sayısı eklendiğinde Milâdî yıl bulunmuş olacaktır.
Örneğin 1391 yılının Milâdî karşılığını bulalım: Önce Hicrî sayı olan 1391′i 33′e böleceğiz. Karşımıza sonuç olarak 42, kalan sayı olarak da 5 çıkmaktadır. Bu kalanı hesaba katmadan Hicrî rakam olan 1391′den bölüm olarak tespit edilen 42′yi çıkarıp, kalana 622′yi ilave edeceğiz.
Bu durumda; 1391: 33 = 42, kalanı 5. 1391 – 42 = 1349
1349 + 622 = 1971 Sonuç olarak Hicrî 1391′in karşılığı Milâdî 1971′dir.
Tapu Kayıtlarında
H.1263 (M.1847) ila H.1287 (M.1871) Tarihleri Arasında Hicrî (Arabî) Takvim Kullanılmıştır.
Hicrî / Arabî Aylar | Sembolü | Kaçıncı Ay Oldukları |
Muharrem (محرم ) | م | I. Ay |
Safer (صفر ) | ص | II. Ay |
Rebi‘ü’l-evvel (R.Evvel) االول ربیع ) | را | III. Ay |
Rebi‘ü’l-âhir (R.Ahir) االخر ربیع ) | ر | IV. Ay |
Cemâziye’l-evvel (C.Evvel) (االول جماذی ) | جا | V. Ay |
Cemâziye’l-âhir (C.Ahir) (االخر جماذی ) | ج | VI. Ay |
Receb (رجب ) | ب | VII. Ay |
Şaban (شعبان ) | ش | VIII. Ay |
Ramazan (رمضان ) | ن | IX. Ay |
Şevval (شوال ) | ل | X. Ay |
Zilka‘de (Z.Kade) (القعدە ذی ) | ذا | XI. Ay |
Zilhicce (Z.Hicce) (الحجە ذی ) | ذ | XII. Ay |
Rûmî Takvim
Rûmî sene M.Ö. 46′da Roma İmparatoru Jül Sezar adına düzenlen takvim esasına dayanır. Yılbaşı Mart kabul edilir. Rûmî sene ile Hicrî sene arasında süre farkı vardır. Hicrî ayların 29 veya 30 gün sürmesi, bu aylarla, Milâdî aylar arasında yılda 10 günlük farkın oluşmasına neden oldu. Aradaki bu fark, her 33 yılda bir Hicrî yılın Milâdî ya da Rûmî yıldan düşürülmesine neden olmuştur. Buna sıvış senesi denir. Rûmî seneyi bulmak için Miladi seneden 584 çıkartılır. Örneğin: 1985 Miladi seneye çevirmek için 1985 – 584 = 1401 şeklinde Rûmî seneyi buluruz. Rûmî seneyi Miladi seneye çevirmek için örneğin 1331 senesini ele alalım. Miladi seneye çevirmek için 1331 senesine 584 ekleriz Bu durumda 1331 + 584 = 1915 şeklinde Miladi sene bulunur. Rumi sene 1840 yılında yeniden düzenlendi ve bu takvim 1925 yılına kadar mali işlemlerde kullanıldı.
Tapu Kayıtlarında R.1287 (M.1871) ila R.1334 (M.1918) Tarihleri Arasında Rûmî Takvim Kullanılmıştır. Tapu kayıtları tutulmaya başladığı Hicri 1263 / Miladi 1847 tarihinden itibaren miri araziye ait kayıtlarda Hicri takvim esas alınmış, H.1287/M. 1871 senesine kadar kullanılmıştır. Bu seneden sonra kayıtlarda Rûmî takvim esas alınmış, kimi kayıtlarda Hicri ve Rumi yan yana verilmiştir.
RÛMÎ AYLAR | HANGİ AYA TEKABÜL ETTİĞİ |
Mart ( مارت ) | Mart |
Nisan ( نسان ) | Nisan |
Mayıs ( مایس ) | Mayıs |
Haziran ( خزیران ) | Haziran |
Temmuz ( تموز ) | Temmuz |
Ağustos ( اغستوس ) | Ağustos |
Eylül ( ایلول ) | Eylül |
Teşrin-i Evvel (T. Evvel) ( اول تشرین ) | Ekim |
Teşrin-i Sânî (T. Sani) ( ثانی تشرین ) | Kasım |
Kânûn-ı Evvel (K. Evvel) ( اول كانون ) | Aralık |
Kânûn-ı Sânî (K. Sani) ( ثانی كانون ) | Ocak |
Şubat ( شباط ) | Şubat |
1334 (1918) Yılında, Rûmî Malî Yılbaşı Olarak Kânûn-ı Sânî Kabul adilmiş ve 1341 (1925) tarihine kadar Rumi Takvim kullanılmıştır. Buna göre;
RÛMÎ AYLAR | HANGİ AYA TEKABÜL ETTİĞİ |
Kânûn-ı Sânî | Ocak |
Şubat | Şubat |
Mart | Mart |
Nisan | Nisan |
Mayıs | Mayıs |
Haziran | Haziran |
Temmuz | Temmuz |
Ağustos | Ağustos |
Eylül | Eylül |
Teşrin-i Evvel (T. Evvel) | Ekim |
Teşrin-i Sânî (T. Sânî) | Kasım |
Kânûn-ı Evvel (K. Evvel) | Aralık |
Miladi Takvim Tapu Kayıtlarında M.1926 (R.1342) tarihinden sonra Miladi Takvim kullanılmaya başlanmıştır.
KAYNAK: OSMANLICA TAPU TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ Hayrettin GÜLTEKİN Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı Şube Müdürü
NOT: Bazı kelimeler Kenan Mutlu Gürses tarafından, eklenmiştir.